Şu anda AB’deki ağır hizmet araçlarının %2’sinden azı elektrikli veya hidrojen motorludur ve emisyon azaltma hedeflerine ulaşmak için 2030 yılına kadar yeni kamyon satışlarındaki paylarının %40’a ulaşması gerekmektedir.
Hannover’de düzenlenen IAA Transportation 2024 fuarı kapsamında yayınlanan çalışma, elektrikli kamyonların rekabetçi olabilmesi için fiyatlarının dizel modellere kıyasla sadece %30 daha yüksek olması gerektiğine işaret ediyor ki bu da batarya teknolojisinde büyük bir teknolojik sıçrama anlamına geliyor.
Elektrikli ve hidrojenle çalışan kamyonlar gibi sıfır emisyonlu kamyonlar, taşımacılık sektörünün çevresel etkisini azaltmak için önemli bir çözümdür.
Bu araçlar dizel kamyonlara göre çok daha enerji verimlidir ve CO2 emisyonlarını azaltmada üstün performans sunar. Ancak elektrikli kamyonların üretimi şu anda dizel kamyonlara göre 2,5 ila 3 kat daha pahalı ve uygulanabilir bir alternatif olabilmeleri için menzil ve şarj altyapılarında önemli iyileştirmeler yapılması gerekiyor.
Buna ek olarak, CO2 azaltma stratejisinin başarılı olması için, çalışmanın yazarları şarj maliyetlerinde %25’lik bir düşüş ve 2035 yılına kadar Avrupa’da 900.000 özel şarj noktasının kurulmasının gerekli olacağını ve bunun da yaklaşık 20 milyar dolarlık bir yatırım gerektirdiğini göstermektedir.
Avrupalı üreticilerin karşılaştığı bir diğer zorluk ise daha düşük maliyetli elektrikli kamyonlar sunan ve halihazırda otobüs pazarında %20’lik bir paya sahip olan Çinli üreticilerin rekabeti. McKinsey’de ticari araç pazarı başkanı olan Anna Herlt, bu senaryonun elektrikli kamyonlar için de mümkün olduğunu vurguladı.